Bazı Durumlarda Gerekli Elementler
Silisyum (Si)
Silisyum (Si) bitkiler tarafından toprak çözeltisinden orto silisilik (H4SiO4) veya monosilisilik asit (Si (OH)4) anyon formunda alırlar. Silisyum bitkilerin sap veya yapraklarında pektin ve Kalsiyum (Ca) iyonlarıyla birleşerek silika-selüloz membran tabakası (SiO2.2nH2O) oluşturarak epidermal bitki dokularında polimerize olmaktadır. Bu sayede yapraklarda transpirasyonu azaltarak kuraklığa karşı direnç sağlar.
Silisyum (SiO2), uygun olmayan iklim şartları, aşırı sıcaklık, kuraklık stresi gibi abiyotik ve biotik strese karşı bitkiyi korur. Bitki öz suyunu emen Fungus ve Böceklere karşı bitki ve yaprak yüzeyinde bariyer oluşturur. Kök bölgesindeki besin elementlerinin alınımını, yapraklardaki klorofil konsantrasyonunu ve RUBP Karboksilaz enzimini dengeleyerek uygulandığı bitkilerin kuvvetli bir şekilde gelişmesini sağlar. Kalsiyum ve Bor’un birbirleri üzerine deki sinerjik etkisine olumlu katkı vermesinden dolayı, Topraktan kolayca alınamayan ve aşınması zor olan Kalsiyumun (Ca) aşağıdan yukarı yönde taşınmasında Asansör(taşıyıcı) görevi görür. Silisyum (SiO2) uygulanan bitkiler, daha canlı ve parlak bir görünüme sahip olur, çünkü Silisyum (SiO2) yaprakların ışıktan yararlanmasını artırarak, fotosentezin olumlu yönde etkilenmesine katkı sağlar, bitkide kuru madde miktarı artırır. Aşırı konsantrasyonda Fosfor, Mangan, Sodyum ve Alüminyum bulunan ortamlarda bu elementlerden kaynaklanabilecek toksisitelerini tolere eder. (bknz: guard)
Kobalt (Co)
Kobaltın bitki besleme üzerine etkileri güncel olarak araştırılmaya devam eden bir konudur. Yapılan bazı araştırmalarda Kobaltın (Co) özellikle baklagiller ile ilişkilendirilen rhizobium bakterisinin azot fiksasyonuna katkı yaptığı düşünülmektedir.
Topraklarda zaman içerisinde (binyıllar) çürümüş ağaç ve çeşitli bitki türleri ve ölmüş canlı türlerinin hem zamanla sıkışarak hem de biyolojik parçalanmaları sonucu oluşan besin elementleri de vardır. Bunların Organik Karbon, Organik Potasyum, Organik Azot ve genel olarak kapsayan Organik Madde olarak sıralanabilir.
Organik Madde ve Organik Karbon (Hümik+Fulvik Asitler)
Organik Madde ve Organik Karbon toprak açısından ve bitki açısından oldukça önemli ve faydalıdır. Zamanla aşırı gübreleme, sulama ve tarımsal üretime bağlı olarak yorulan ve çoraklaşan topraklarda ve kumlu, kurak topraklarda az miktarda bulunur. Organik Madde ve Organik Karbon;
* Toprağın havalanma ve su tutma kapasitesinin artırır (kendi ağırlığının 20 katı kadar).
* Kök ve toprak mikroorganizmalarının gelişimine katkı verir.
*Uygun tohum yatağını hazırlar, toprağın rengini koyulaştırarak daha fazla güneş enerjisinin emilmesini sağlar.
Toprak pH sını düzenler, Suda çözünebilir inorganik gübreleri kök bölgesinde muhafaza eder (depolar) ve bitkinin ihtiyacı oldukça bunları serbest bırakır. Kök civarındaki besinlerin (ve gübrenin) yıkanıp uzaklaşmasını önler. Tüm fazla gübreyi bünyesine alıp yavaş yavaş toprağa verdiği için sürekli verimli bir toprak yapısı sağlar. Bitkinin köklerinde fazla gübrelemekten kaynaklanana zararları önler ve bu nedenlerden dolayı diğer bitki besin elementlerinin kullanımında tasarrufu sağlar.
* Demir (Fe), Mangan (Mn), Çinko (Zn), Bakır (Cu) gibi mikro elementlerin bitki tarafından alınımına ve tuzluluğun düşürülmesine katkı sağlar Azotun (N), Potasyumun (K) bitki tarafından emilimine ve Fosfor (P) dan bitkinin daha fazla yararlanmasına olumlu katkı vereceğinden, bitkide başarılı kök oluşumu sağlar ve aynı zamanda toprağın yapısında da düzelme ve yorulan toprağın yeniden ıslahında da efektif etki gösterir.
* Havalanması ve su tutma kapasitesi artan toprak da bitki kökleri daha çok hacimsel alana sahip olacağından ve bu alana daha kolay yayılacağından besleme ve koruma amaçlı verilen diğer gübre ve ilaçlardan daha çok fayda sağlanacaktır. (bknz:mol,ola,toromol,biomolex)
Humik-Fulvik Asitler
Fulvik Asit Nedir? Hümik Asit Ve Fulvik Asit Arasındaki Fark Nedir? Fulvik Asidin Faydaları Nelerdir?
Toprak organik maddesi; canlı, cansız ya da çürümüş (dekompoze) olan tüm organik maddeleri içeren bir terimdir. Tamamen çürümüş organik yapılar HUMUS olarak adlandırılır. Humus içindeki aktif maddeye HÜMIK MADDELER adı verilir. Hümik maddeleri ise kendi içinde üç temel gruba ayırmak mümkündür. Şekil de görüldüğü gibi Hümik maddeler; Fulvik Asit, Hümik Asit ve Hümin olarak gruplandırılır.
Hümik Asit ve Fülvik Asit Arasındaki Fark Nedir?
Bitkisel ve hayvansal artıkların çürümesi ile fulvik ve hümik asitlerin her ikisi de oluşur. Her iki asit de toprak ve topraktaki mikro organizmalar için yararlıdır. Ancak bu iki önemli molekül arasındaki farklar aşağıdaki gibidir;
Fulvik asit, Hümik aside göre daha küçük bir moleküler yapıya sahiptir. Fulvik asitler, küçük moleküler yapıları nedeni ile toprakta daha az kalıcıdır ve daha kolay parçalanır. Fulvik asit, Hümik asitten daha açık renklidir. Fulvik asidin karbon ve oksijen içeriği daha yüksektir. Daha aktif bir elementtir hızla bitki bünyesine girer. Fulvik asit tüm pH koşullarında çözünür iken Hümik asitler yalnızca alkali koşullarda çözünebilirler.
Fulvik Asidin Faydaları Nelerdir?
Tohum çimlenmesi, gelişmesi ve kök, gövde gelişmesine yardımcı olur.
Bitki metabolizmasını teşvik eder.
Saçak kök ve yan kök oluşumunu arttırır.
Kök gelişimine yaptığı olumlu etkiler sonucunda bitkiler besin ve suyu daha kolay ve rahat bir şekilde bünyelerine almasına olanak sağlar.
Bitki gelişim döngüsünde etkilidir ve besinlerin taşınmasını, gerekli oldukları yerlerde kolaylıkla kullanılmalarını sağlar.
Şelatör etkisi ile bitki besin maddelerinin absorpisyonunu artırır.
Bitki solunumunda katalizör görevi vardır.
Protein metabolizmasını, nükleik asit sentezini ve birçok enzimin aktivitesini artırır.
Yeni minerallerin sentezinde yer alır. Hücre bölünmesi ve hücre uzamasını arttırır.
Klorofil sentezine yardımcı olur, fotosentezi arttırır.
Şeker üretimini teşvik eden ışığın yakalanmasını sağlar.
Amino asitler ve bazı mikro besinlerden oluşan enzimlerin hareketini kolaylaştırır.
Bitki tarafından suyun kullanılmasına yardımcı olur.
Bitkilere olduğu gibi insan ve hayvan sağlığına olan faydalarından da bahsedilmektedir. (bknz: Lombio)